Kurtarıcılarını Bekleyenlerin Hikâyesi
Simurg, nam-ı diğer Zümrüdü Anka, efsaneye göre ateşinde yanarak küllerinden yeniden doğabilen, bilge bir kuş imiş. Kuşlar, Simurg ’un kendilerini bütün zorluklardan kurtaracağına inanır, başları sıkışınca kurtarıcılarını bekler gibi Simurg’u beklerlermiş. Hakikatte Simurg’u gören, duyan olmasa da onun varlığı bir bekleyişin, inancın, umudun adı gibiymiş.
Bekleyenlerin çok, beklentilerin fazla, beklemeninse neredeyse yegâne eylem sayıldığı bir çağda yaşıyoruz. Beklemektense harekete geçmenin, kendimizi aramanın ve bulmanın, böylelikle ailemize, memleketimize ve ümmetimize faydalı olmanın bereketine inanıyoruz.
Birikim Ailesi olarak 1996 yılından beri kendi Simurg ’unun izinde olan nesillerin ilk elden şahidiyiz. Kararlılık, azim, sabır, irade, dayanışma ve iş birliği ile zorlukları geçmeye talip öğretmen, idari kadromuz ve onların tedrisatından geçecek öğrencilerimizle bütün vadileri aşmaya meyilliyiz.
Herkesin farklı bir hayat hikâyesi olduğuna inanıyoruz.
Herkesin farklı bir hayatı deneyimlediğine inanıyoruz.
Bu uğurda yorulanları, vazgeçenleri, geri dönenleri, kaybolanları görüyoruz.
Kendi bilgeliğiyle tanışma cesaretinin Simurg olmayı göze almakla mümkün olduğunu biliyoruz.
Yola ancak devam edebilenlerle gidilebildiğini görüyoruz.
Biz 96’dan beri yoldayız.
Sizi bekliyoruz.
Artık küllerimizden doğma zamanı…